vıcık vıcık

"vıcık vıcık" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 27 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	vıcık vıcık	soggy s.
Tom dunked the Oreo in milk for too long and it became soggy. Tom Oreo'yu süte çok uzun süre batırdı ve vıcık vıcık oldu. More Sentences
2	Genel	vıcık vıcık	sappy s.
She was watching a sappy movie and crying uncontrollably. Vıcık vıcık bir film izliyor ve kontrolsüzce ağlıyordu. More Sentences
3	Genel	vıcık vıcık	ropy s.
4	Genel	vıcık vıcık	sludgy s.
5	Genel	vıcık vıcık	gooey s.
6	Genel	vıcık vıcık	slushy s.
7	Genel	vıcık vıcık	quaggy s.
8	Genel	vıcık vıcık	slobbery s.
9	Genel	vıcık vıcık	treacly s.
10	Genel	vıcık vıcık	sloshy s.
11	Genel	vıcık vıcık	gunky s.
12	Genel	vıcık vıcık	slashy s.
13	Genel	vıcık vıcık	slashy s.
14	Genel	vıcık vıcık	sleek s.
15	Genel	vıcık vıcık	slobby [canada] s.
16	Genel	vıcık vıcık	slubby [dialect] s.
17	Genel	vıcık vıcık	sludy s.
18	Genel	vıcık vıcık	slutchy s.
19	Genel	vıcık vıcık	squashy s.
20	Genel	vıcık vıcık	slushily zf.
Colloquial
21	Konuşma Dili	vıcık vıcık	goop i.
22	Konuşma Dili	vıcık vıcık	goup i.
23	Konuşma Dili	vıcık vıcık	goup i.
24	Konuşma Dili	vıcık vıcık	goopy s.
Archaic
25	Eski Kullanım	vıcık vıcık	slavery s.
26	Eski Kullanım	vıcık vıcık	sposhy [us] s.
Slang
27	Argo	vıcık vıcık	mungy s.

"vıcık vıcık" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 40 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	vıcık vıcık şey	gob i.
There was a sticky gob of chewing gum stuck to the sidewalk. Kaldırıma yapışmış vıcık vıcık bir sakız parçası vardı. More Sentences
2	Genel	vıcık vıcık çamur	sludge i.
3	Genel	vıcık vıcık madde	gunk i.
4	Genel	vıcık vıcık olma	slushiness i.
5	Genel	vıcık vıcık olma	gooiness i.
6	Genel	vıcık vıcık duygusallık	drippiness i.
7	Genel	vıcık vıcık olma	ropiness i.
8	Genel	sulu vıcık vıcık kitle	slub [dialect] [uk] i.
9	Genel	vıcık vıcık romantizm	slush i.
10	Genel	vıcık vıcık samimiyet	smarm i.
11	Genel	vıcık vıcık olma	squashiness i.
12	Genel	vıcık vıcık olmak (toprak)	poach f.
13	Genel	vıcık vıcık bir yerden yürürken ayak sesi çıkarmak	squelch f.
14	Genel	vıcık vıcık etmek	make sticky f.
15	Genel	vıcık vıcık ederek ilerlemek	squash f.
16	Genel	vıcık	gooey s.
17	Genel	vıcık	sticky s.
18	Genel	vıcık vıcık sırnaşan	cloysome s.
19	Genel	biraz vıcık vıcık	ropish s.
20	Genel	vıcık vıcık duygusal	slab s.
21	Genel	(arazi) vıcık vıcık	poachy s.
22	Genel	vıcık vıcık bir biçimde	soggily zf.
23	Genel	vıcık vıcık ederek	squash zf.
Colloquial
24	Konuşma Dili	vıcık vıcık yiyecek	glop i.
25	Konuşma Dili	vıcık vıcık madde/sos	goozlum i.
26	Konuşma Dili	vıcık vıcık romantizm/öpüşme	mush i.
Idioms
27	Deyim	yağmurdan vıcık vıcık olmuş zemin/saha	a sticky wicket [uk/australia] i.
Psychology
28	Psikoloji	vıcık vıcık olma	stickiness i.
Slang
29	Argo	vıcık vıcık madde	gook i.
30	Argo	vıcık vıcık madde	guck i.
31	Argo	vıcık vıcık madde	gunge i.
32	Argo	vıcık vıcık madde	cack i.
33	Argo	vıcık vıcık madde	kack i.
34	Argo	vıcık vıcık madde	kak i.
35	Argo	vıcık vıcık pislik	scrud i.
36	Argo	vıcık vıcık pislik	scrunge i.
37	Argo	vıcık vıcık pislik	scuz i.
38	Argo	vıcık vıcık pislik	scuzz i.
39	Argo	lsd almış birinin yüzündeki yağlı/vıcık vıcık his gibi	mungy s.
40	Argo	vıcık vıcık pislikle dolu	scrungy s.